Biraz kendinizden bahseder misiniz?
- 24 Aralık 1984 doğumluyum. Beş senedir Uğurkan Erez Ajans’a bağlı çalışıyorum. Oyunculuk üzerine eğitimim yok. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğrafçılık Bölümü’nde okuyorum.
2005 Best Model of Turkey birincisi ve aynı yıl Best Model of World ikincisi seçildikten sonra teklifler mi yağmaya başladı?
- Hayır, teklif yağmadı, bir yerlere gelebilmek için kendim uğraştım. İnsanlar bir yarışmayı kazanınca bütün kapıların açılacağını düşünüyor ama bu yanılgıya düşmesinler. "Zoraki Koca" dizisi için de karakter ararlarken ajansa "Esmer, şirin bir tip arıyoruz" diyerek gelmişler. Gösterilen modeller ve oyuncular arasında ben de varmışım. Konuştuk, anlaştık. Birçok insan arasından seçildim.
"Bundan sonra işim oyunculuk, mankenlik yapmam" mı diyorsunuz?
- Modelliği çok nadir yapmayı düşünüyorum. Esas hedefim oyunculuk. Bu aralar dizi ve filmlerden dolayı zaten mankenliğe ayıracak pek vaktim olmuyor. . Şu an özel bir ders almak için gerçekten vaktim yok ama Kartal Hoca’nın deneyimlerinden yararlanıyorum. Kendime Tarık Akan’ı örnek alıyorum.
Birçok izleyici sizin mankenlikten geldiğinizi bilmiyor. Türkiye’de manken denilince önce kadınlar akla geliyor...
- "Erkeğin malı meydandadır" derler. Erkek soyunsa kimsenin ilgisini çekmez ama kadın frikik verirse olay olur. Dünya kadınlar üzerine kurulu. Biz pek istenmiyoruz, podyuma çıktığımızda objektifler hemen yere iniyor. Bu sorunu iki yıl boyunca çok yaşadım.
Peki şimdi bir defileye çıksanız yine aynı objektifler yere iner mi?
- Tabii ki inmeyecektir. Bu işte reklam çok önemli. Kendinizi tanıtmak ve bir şekilde sürekli göz önünde olmanız çok önemli. Bu zamana kadar sansasyonla adımı duyurmadığıma göre, çekeceklerinde de mantıklı bir iş yaparken çekeceklerdir...
Hayatımda olmazsa olmaz dedikleriniz var mı?
- Ailem, kız arkadaşım, Fenerbahçe, arabam ve oyunculuk. Mankenliğin bir zamanı var ama oyunculuğun sonu yok.
buda benden burakcılara kıyak
bu arada alıntıdır..